21 Mart 2016 Pazartesi

Amsterdam Kafası :)

Haziran 2015
IMG_7132
Yine, yeni, yeniden Amsterdam’dayız. Daha önce 2007 ve 2008 yıllarında iki kez geldiğimiz bu ünlü ve güzel şehir aradan geçen 7 senede güzelliğinden, çekiciliğinde ve eğlencesinden hiçbir şey kaybetmemiş. En önemlisi de bozulmamış ve değişmemiş. Nihal-Ersin, Seden-Bülent ve Yelda-Ömer olarak hep beraber deli eğlenerek müthiş geçirdiğimiz 3 günün ardından aradan biraz zaman geçmiş olsa da postumu yazarken ”acaba bir kez daha gider miyiz?” sorusu zihnimi kurcalamaya devam ediyor.
Her ne kadar bu şehre gelenlerin büyük kısmının asıl ilgisini çeken kısmen yasal olan hafif uyuşturucu kullanımı ve fuhuşun tabu olmaktan çıkıp turizme dönüştüğü Red Light District olsa da zengin tarihi, çeşit çeşit müzeleri, sanat galerileri, muhteşem yapıları, UNESCO’nun Dünya mirasları listesine girmiş köprüleri, labirent gibi kanalları, yel değirmenleri, dar cepheli birbirine yapışık tuğla evleri ve bisikletleriyle Hollanda’nın başkenti Amsterdam yüzlerce çeşit milletten insanın yaşadığı harika ve hareketli bir şehir. İlk kez gelenler eminin bu kadar çok anlatılan ve bu kadar çok yapılacak şey olan bir şehrin bu denli küçük olmasına şaşıracak ama Amsterdam 800,000 den az nüfusu ve çevresini bisikletle birkaç saatte dolaşabileceğiniz kadar küçük bir şehir. Tamamı nehre çakılmış ahşap kazıklar üzerine inşa edilen şehrin adı da Amstel Nehri üzerindeki bent anlamına geliyor. Yaptıkları bentler ve yel değirmenleriyle su seviyesini sabit tutup, ahşap kazıkların çürümesini engellemeye çalışmış olsalar da bazı yerlerde görülen Dancing House yani dans eden evler adını alan yamulmuş binalar Amsterdamlıların suyla mücadelesinin bir kanıtı.
Özgürlükler ülkesi Hollanda…
Özgürlükçü yasalarıyla her zaman gündemde olan Hollanda, bazı muhafazakar kesimleri korkutsa da, tam bir özgürlükler ülkesi. Birçok ülkede katiyen yasak olan ya da tabu olan birçok şey bu ülkede serbest.
  • Hafif uyuşturucular yıllardır serbest. Coffeeshoplarda pek çok farklı türde marihuana, haşhaş gibi ürünleri menülerden sipariş edebilir ve dilediğiniz şekilde coffeeshop içerisinde veya sokakta özgürce içebilirsiniz. Bu mekanlarda tütün ürünleri içmek yasaktır ve alkol satışı yapılmaz. Biraz gariptir ama tütün mamullerini ancak uyuşturucuyla karıştırıp içebilirsiniz. Kimi yerlerde sigara içmek için ayrı bölümler bulunur. Yani uyuşturucu içenler ile tütün içenler ayrıdır. Hollanda’da hafif uyuşturucu kullanımının serbest olması, hafif uyuşturucu kullanım oranlarını pek değiştirmemiş. Hatta ağır uyuşturuculara geçişi azalttığı bile söylenebilir. Hollanda’da “hayatında en az bir kez marihuana kullananların oranı” %25,7 iken nispeten yasak olan ABD’de %41,5’miş.
  • Fuhuş yasal. Ünlü fuhuş sektörü resmen bir iş kolu olarak kabul görmüş ve hayat kadınlarına ödenen paralara katma değer vergisi bile getirilmiş. Amsterdam’ın en merkezi yerinde bulunan Red Light District’te hayat kadınları kırmızı neon ışıklar altında iç çamaşırlarıyla vitrinlerde müşteri beklerler. Vitrin ışığı mavi olanlar transseksüellermiş. İlgilenenlere duyurulur. Fotoğraflarını çekmeye kalkarsanız beklemediğiniz tepkilerle karşılaşabilirsiniz. Dikkatli olun. Günün her saati kalabalık olan bu bölgede, vitrindeki hayat kadınlarının yanı sıra birçok sex shop, gay bar, çeşitli sex şovları yapan tiyatrolar, sex müzesi, coffeeshop, cafe ve restoran da var. Her yıl milyonlarca turist bu bölgeyi görmek için Amsterdam’a geliyor. Bu arada bölge Amsterdam’ın en güvenli bölgelerinden. Gece gündüz polis koruması altında.Her ne kadar kulağa anlatınca çok cazip değilmiş gibi gelse de gerçekten eğlenceli ve kalabalık bir yer. Kadınlarla pazarlık yapıp suçlu psikolojisiyle odalara giren adamları izlemek bile çok eğlenceli.
  • Eşcinseller yasal olarak evlilik yapma hakkına sahip. Günümüzde diğer ülkelerde de bu anayasal bir hak olarak kabul görmüş olsa da bu yasayı kabul eden ilk ülke unvanı Hollanda’ya ait.
  • Yaşamak istemeyene ötenaziyi serbest.

Gelelim 3 günde bizim yaptıklarımıza. İlk gün gelip şehir merkezinden biraz uzakta olan otelimize yerleştik. Şehir merkezindeki eski, küçücük odalı, fahiş fiyatlı, park probleminin olduğu otellerle kıyaslanınca Golden Tulip Amsterdam West gayet konforlu bir oteldi. Özellikle otelin kahvaltısı Avrupa’da bulup bulabileceğiniz en zengin açık büfe kahvaltılardan biri. 
Amsterdam gezilmesi kolay şehirlerden. Görülmesi gereken yerlerin büyük çoğunluğu merkezde ve birbirine yakın. Hal böyle olunca attık kendimizi Amsterdam’ın kanallar labirentine. Tüm gün kanallar arasında o sokak sesin bu sokak benim dolaştık durduk. Herkese her zevke uygun bir şeyler var bu güzel şehirde. Birçok Avrupa şehrinden daha fazla müze, sanat galerileri, muhteşem parklar, kanallar çevresinde kurulmuş göz boyayan bir şehir, özgürlük, kısmen serbest uyuşturucu, yasallaşmış sex ticareti, her çeşit sinema, tiyatro…vb.
IMG_7198IMG_7221IMG_7192IMG_7558IMG_7561IMG_7575IMG_7576IMG_7601IMG_7615IMG_7216IMG_7573IMG_7205
Aslında Amsterdam’ı keşfetmenin en kolay yollarından biri bisiklet kiralamak olsa da insan sayısının bisiklet sayısından daha az olduğu şehirde bisiklet kullanmak da pek kolay iş değil. Hele de bizler gibi bisikleti çocukluğunda bırakanlar için. Valla yürürken bile kendinizi bisikletlilerden sakınmalısınız. Her köşeden çıkıyorlar ve deli gibi gidiyor. O nedenle Nihal’le ben tabana kuvvet derken diğerleri birkaç saatliğine bisikletlerini kiralayıp çocukluklarına döndüler.
Amsterdam’da gezilecek, görülecek yerler…
Red Light District : Burası Amsterdam’ı Amsterdam yapan yer. Amsterdam’ın özgürlükler şehri olmasının sebebi. Sex turizminin ve kısmen yasal hafif uyuşturucunun merkezi. Her yıl milyonlarca turist burayı görmek için Amsterdam’a geliyor. Kanal çevresine kurulmuş caddede kırmızı camekanlarda kadınlar, mavi ışıklı camekanlarda transseksüeller müşteri çekmeye çalışıyorlar. Bir çok sex shop, gay bar, randevu evi, coffee shop, sinema ve tiyatronun bulunduğu cadde şehrin en güvenli yerlerinden. Gün boyu polis korumasındaki cadde olayla alakası olmasa da gezinen turistlerle dolu.
The Bulldog şehirdeki sayısız coffee shoptan en popüler olanı. ”Uyuşturucu tüm kötülüklerin anasıdır.” sosyal mesajını verdikten sonra Amsterdam’ı anlatırken kısmen yasal olan uyuşturucuya değinmeden olmaz. Bu şehir günün her saati buram buram ot kokusunu duyabileceğiniz bir yer. Coffee shoplar ise bizim bildiğimiz gibi çay kahve satan dükkanlar değil. Alkol satışının kesinlikle yasak olduğu bu dükkanlardan hafif uyuşturucu olarak nitelendirilen marihuana, haşhaş, magic mushroom gibi maddeler alınıp içilebiliyor.
download (1)Red-light-district-tour-Amsterdam-by-DMC-Amsterdam-ZOYO-Travel

Dam Square (Dam Meydanı): Amsterdam’ın kalbi ve şehrin en popüler meydanı. Tam merkezde olduğundan oldukça kalabalık. Zamanında Napolyon ve birlikleri şehri işgal ettiğinde yönetimi bu meydanda devralmışlar. Kraliyet sarayı, NieuweKark, National Monument, Madame Tussauds müzesi bu meydanda. İlginizi çekiyorsa dünyaca ünlü sanatçı ve politikacıların balmumu heykellerinin bulunduğu Madame Tussauds müzesini gezebilirsiniz.
Anne Frank House: İki Yahudi ailenin 2. Dünya Savaşı sırasında 2 yıl Nazilerden saklandıkları bu ev, ailelerin ihbar edilip yakalanarak Bergen-Belsen toplama kampına götürüldükten sonra, kampta 15 yaşında ölen ailelerden birinin kızları Anne Frank’ın bu evde yazdığı günlükler sayesinde meşhur olmuş. Kapıda öyle bir sıra vardı ki içeriyi görmek maalesef mümkün olmadı. 
Nine Streets: Dam Meydanı’nın hemen arkasında 9 kısa caddeden oluşan alışveriş bölgesi. Küçük butikleri, cafe ve restoranları, kitapçıları, çiçekçileri, antikacılarıyla ünlü bu caddeler Amsterdam’ın keyifli vakit geçirebileceğiniz aynı zamanda da ufak tefek alışveriş yapabileceğiniz bir bölgesi.
The-Nine-Streets
Leidseplein: Amsterdam’da ki başka bir meydan. Çevresinde bulunan gece kulüpleri, barlar, restoranlar ve cafeler nedeniyle günün her saati kalabalık.
Heineken Experience: Heineken’in bira fabrikası. Bira yapımının aşamalarının bir bir anlatıldığı fabrikada, bol bol bira içip, çeşitli animasyonlara katılıp, videolar çekebilir, bilgisayar oyunları oynayabilirsiniz.
IMG_7281IMG_7328IMG_7504IMG_7616
Rembrandtplein: Adını Hollandalı ressam Rembrandt van Rijn’den alan meydan çevresindeki cafeler, Hollanda müziği yapan barlar, hediyelik eşyalar satan dükkanlar ve sabahları kurulan pazarıyla Amsterdam’daki kalabalık ve turistik meydanlardan biri. Meydanın hemen arkasında Türk restoranı Ali Ocakbaşı gayet başarılı. Test ettik onayladık.
IMG_7581
Jordan: Turist yoğunluğunun az olduğu, merkezin hemen dışında yer olan bu bölge daha çok yerel halkın bulunduğu, kaliteli restoran ve cafelerin, bir tık pahalı butiklerin olduğu bir kesim.
Vondelpark: Amsterdam’ın yemyeşil parkı. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için bulunmaz nimet. Bisiklete binmek, çimlerde uzanmak, spor yapmak için güzel bir mekan. Sabahları gölün orada bulunan cafede hafif bir kahvaltı yapabilirsiniz.
IMG_7251IMG_7258
Waterlooplein: Meraklıları için şehrin ikinci el cenneti. Ne ararsanız var. Eski püsküye meraklıysanız uğramadan dönmeyin.
Gelelim müzelere. Amsterdam’da hatırı sayılır miktarda müze var ama gel gör ki bizde pek müze gezmek isteyen yok. Meraklıları için Dünyadaki en büyük sanat müzelerinden biri olan ve tarihi ortaçağa kadar dayanan eserler bulunduran Rijkmuseum, en seçkin Van Gogh eserlerinin sergilendiği Van Gogh Museum, modern sanat eserlerinin sergilendiğiStedelijk Museum, çeşitli elmasların sergilendiği Dimond Museum, Museumplein’debulunuyor. Ayrıca önünde resim çekilmeden dönülmemesi gereken ”IAmsterdam” yazılarından biri de bu meydanda.
Amsterdam’la ilgili ilginç bilgiler…
* Her ne kadar kanallarıyla ünlenen Venedik olsa da Amsterdam’daki kanal sayısı Venedik’ten fazla. Tam tamına 165 tane kanal ve 1281 köprü var.
* Yılda şehre gelen turist sayısı 20 milyon civarı. Nüfusun 25 kat fazlası.
* Şehirdeki bisiklet yollarının toplam uzunluğu 400 km’yi buluyor.
* Şehirdeki bisiklet sayısı insan sayısından daha fazla. 800,000’e yakın olan nüfusa karşılık 1 milyon civarı bisiklet var. Kanallara düşen bisikletlerin sayısı da yılda 25,000’i buluyor.
* Şehirde yaşayan yerleşik insanlar 178 farklı milliyetten geliyor.
* İngilizce şehrin ikinci dili. Burada yaşayan hemen hemen herkes İngilizce konuşur ya da sizin dediğinizi anlar.
* Evlerin enden dar olmasının sebebi verginin evin dış cephe genişliğine göre alınması.
* CoffeeShoplarla normal cafeleri karıştırmayın. Cafeler yiyecek içecek satarken, CoffeeShoplarda marihuana vb. hafif keyif verici maddeler satılıyor. (NOT: Uyuşturucu bütün kötülüklerin anasıdır. Denemeyin.)
* Şehrin her yerinde görülen XXX sembollü bayrak genel olarak bilinenin aksine sex ve uyuşturucunun serbest olmasını değil 3 korkulan şey olan veba, yangın ve seli sembolize ediyor.
* Şehrin önemli bir kısmı rakım olarak deniz seviyesinin altında yer alıyor.
* Nedendir bilinmez Amsterdamlılarda perde kapama huyu yok.
* 2014 yılında Unicef’in gelişmiş ülkelerdeki çocukların refah ve mutluluk düzeyiyle ilgili gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre birinci sırada Hollanda bulunuyor. 

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. http://www.hesaplitatilfirsatlari.com/trabzona-araplar-neden-yerlesiyor

    YanıtlaSil

/*Sayfa numaralandırma*/