18 Haziran 2012 Pazartesi

Mayorka (Mallorca) / İspanya - 3

Valldemossa - Sóller - Port de Sóller


Yine güne çok erken başlayıp, düştük yollara. Mayorka'da ki 3. Gününümüzde adanın güzel kasabalarını keşfediyoruz.

İlk olarak Palma'dan yaklaşık 25 km uzaklıktaki Valldemossa'da alıyoruz soluğu. Kasabaya geldiğimizde saat 9'u biraz geçiyordu ve ortalıkta kimsecikler yoktu. Bu sayede bu güzelim kasabayı en sakin halinde gezme fırsatı bulduk. Saat 10 olduğunda akın akın gelen turistler ve bir anda açılıveren dükkanla kasabayı birden hareketlendirdi. Valldemossa meşhur bir orta çağ kasabası. Ünlü besteci Chopin ve sevgilisi George Sand bir süre burada yaşamış ve Chopin bir çok ünlü bestesini burada yapmış. Katalan katolikleri için kasabanın dini önemi büyük çünkü Adanın tek azizesi olan Santa Catalina Thomas burada doğmuş ve yaşamış. Azizenin şirin evi şimdilerde katalanların ibadet yeri olarak kullanılıyor. Evin bulunduğu sokağı rengarenk çiçeklerle süslemişler. Fotoğraf çekinmek için ideal fon oluyor. Genel olarak Mora mimarisinin korunduğu kasabada tüm sokaklar ve tas evlerin duvarları çiçeklerle süslü. Küçük bir kasaba olan Valldemossa'da görülecek yerler genellikle doğal güzelliklerden ibaret olmakla birlikte Chopin ve svgilisinin bir süre kaldığı ve ejderha tırnağı tozu bulunan eczanesiyle ünlü Real Cartuja Manastırı ve hemen yanındaki Chopin müzesi görülmeye değer yerler.

İşte fotoğraflarla Valldemossa...



Valldemossa'dan Sóller'e doğru yola çıkıyoruz. Fotoğraf çekmek için dura dura 1 saatte katettiğimiz 20 km'lik yolun bitmesini istemiyoruz. Bir Tramuntana dağlarının bir Akdeniz'in muthiş manzarası, portakal ve kekik kokularıyla geçen kısa yolculuğumuz sırasinda yol üzerinde tepelere dizilmiş güzel taş evleri, meyva bahçeleri ve müthiş koyuyla ünlü Deia'yada da kısa bir tur yapmayıda ihmal etmedik tabi.
Valldemossa - Sóller arası yoldan kareler...

Sóller, adanın zeytin, portakal ve şarap merkezi. Kasaba meydanındaki Lluch Manastırına Mayorka'nın ruhu deniliyor. Nedenini araştırmadım kusura bakmayın. Elimizde buz gibi Estrella biralarımızla etrafı söyle bir dolaştıktan sonra şirin nostaljik tramvaya binip Port de Sóller'e gidiyoruz.
Sóller ve tramvay...





Port de Sóller harika bir koy. Saatte öğleyi geçti, sıcak iyice bastırdı. Bir de bu muhteşem denizi görünce bizim programın devamı malesef ki yapılamadı. Sahilde şöyle bir turlayıp, deniz kenarındaki Bar Roma Restaurant'ta karides, kalamar, chorizo ve biraya doyduktan sonra altın kumlara ve denize kendimiz bırakıp, küçük tahta raketlerimizle deniz kıyısında tenis oynayarak günü bitiriyoruz.
Port de Sóller...

 

 

 

Programımızın devamında olan Polença, Formentor ve Alcudia'ya malesef gidemedik. Artık programlayıp gidemediğimiz yerleri ayri bir yazıda yazıp bir daha ki Mayorka seyahatine saklayacağım.

Görüşmek üzere.

Yelda & Ömer

5 yorum:

  1. Begendiginize sevindim. Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  2. Ahh Mallorca, o kadar güzel bir ada ki gezmekle, yazmakla bitmiyor. Biz de bu sene tatilimizi Mallorca da geçirenlerdeniz. Soller ve Valldemosa ya gidemedik. İnşallah bir daha ki sefere.Bu da benim Mallorca postum. http://pastelzamanyolcusu.blogspot.com/2013/09/ispanya-da-bir-ask-adas-mayorka.html

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. blog için tebrik ederim, detaya boğmadan çok fikir verici (ben de merak etmezdim mesela niye "adanın ruhu" dendiğini :) ) sanırım biz de vatana millete faydalı olmak adına böyle birşey yapmalıyız... kurban için gidişi dönüşü birer gece viyana zürih olan 3 gecelik mallorca planımız var. oteli sizin tavsiyeniz üzerine c'an pastilla bölgesinden ayırdık. size yakın tempoyla geziyoruz genelde gittiğimiz yerleri.. bizim 2 tam günümüz (2. ve 3. gün) bir akşamımız (ilk akşam 17:00 sonrası) bir de son yarım günümüz (saat 15:00 e kadar) var. Acaba yeterli gelir mi yoksa dönüşteki zürih gecesini boşverip 4 gece kalıp daha kısa uçuşlarla mı dönelim istanbula. Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba
      Oncelikle yorumunuz icin tesekkur ederim.
      Nacizane fikrim yarim yarim iki yeri gezmektense tek bir yerin tadini cikarmaktir. Kalacaginiz iki gunde Palma'yi gezip biraz da denizin keyfini cikarirsiniz fakat diger ekstra 1 gunde cevre kasabalari da gezebilirsiniz diye dusunuyorum. Galiba yazimda bahsetmemisim Lizarran'da tapas yemenizi de ayrica tavsiye ederim. Palma merkezde birkac restorani vardi.

      Simdiden iyi tatiller.

      Sil

/*Sayfa numaralandırma*/